Sağlıkla ilgili bir ürünün gerçek değeri, yalnızca içerdiği maddelerde değil, bu maddelerin ne kadar etkili ve güvenilir olduğunun bilimsel olarak kanıtlanmasında yatar. Omega-5’in farkı da tam burada başlıyor.
Yüzeysel iddialardan çok öte, klinik araştırmalar ve bilimsel yayınlarla desteklenmiş güçlü bir geçmişe sahiptir.

Punikik asit (Omega-5), yapılan laboratuvar ve insan klinik çalışmalarında birçok alanda pozitif etkiler göstermiştir.
Örneğin:

• Meme kanseri hücre dizileri üzerinde yapılan deneylerde %92’ye varan oranda hücre büyümesinin baskılandığı görülmüştür.

• Tip 2 diyabet hastalarında, düzenli nar çekirdeği ekstraktı kullanımı sonucunda insülin direncinde ve LDL kolesterol seviyelerinde anlamlı düşüş kaydedilmiştir.

• Cilt sağlığı üzerine yapılan araştırmalarda, UVB ışınlarına karşı hücre yenilenmesini destekleyerek cilt kanseri oluşumunu engelleyici etkiler saptanmıştır.

Bu etkiler yalnızca potansiyel değil; uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanan çalışmalarla desteklenmiştir.
Omega-5’in içeriği, hem farmasötik hem de nutrasötik alanlarda kullanılabilecek seviyede yüksek kaliteyle üretilmekte ve güvenilirliği çok sayıda farklı organizma üzerinde test edilmiştir.

Ayrıca bu güvence, yalnızca laboratuvar ortamlarıyla sınırlı değildir. Ürünün arkasında standartlara uygun üretim protokolleri, temiz ekstraksiyon teknolojisi ve kontrollü formülasyon süreci vardır. Her bir doz, sağlık otoritelerinin öngördüğü kalite parametrelerine uygun olarak hazırlanır.

Kısacası, Omega-5 yalnızca “iyi hissettiren” bir ürün değil; etkisi ölçülmüş, sınanmış, sonuçları belgelenmiş bir bilimsel çözümdür.
Güven arayanlara sözle değil, veriyle yanıt verir.